Moskova ve Çerkesler Çatışma Yolundalar mı Yoksa Moskova ve Çerkesler Varmaları Gereken Uzlaşma Yolundalar da Bu Birilerinin İşine mi Gelmiyor
Çerkes Ulusal Hareketinin hem anavatanda hem de diasporada yükseliş eğiliminde olduğu gerçektir. Daha önce mevcut olanların aksine dinamik ve gerçekçi bir ruhun yükselişte olduğu da aşikardır.
Yakın dönemlere kadar Çerkes Ulusal Hareketinin temellendirilmeye çalıştığı çatışmacı ve eski dünyaya ait mücadele yöntemlerinin işe yaramadığının Çerkes gençlerinde algılanması ve olması gereken yöntemlerle mücadeleye girişilmesi, bunun da işe yarıyor olması coğrafyamızda kan, şiddet ve çatışma arzulayan kesimleri endişelendirmişe benzemektedir. Çerkes gençliğinin yeni ve olması gereken mücadele yönteminden bu kesimlerce çatışma ve kaos devşirilmeye çalışılmaktadır.
Vatan kapılarını barış temelli zorlayan, zamanın şartlarına uygun şekilde vatana ulaşma ve orada gelecek kurma arzusunda olan gençlerin bu mücadelelerini çatışmaya devşirmeye çalışan malum odaklar Çerkes gençliğinin zamanı okuyan hareketini etno-ulusal olarak nitelendirerek bu hareketi sulandırmak çabasındadırlar.
Malum odaklar Rusya devlet başkanlığı seçimlerini de bir algı yanılması için kullanma çabasındadır. Sözde etno-ulusal Çerkes hareketinin şiddete dayalı protestolarının olacağı ima edilmekte, Moskovanın buna acımasızca karşılık vereceği açıkça belirtilmektedir. Ancak son yıllarda yükselişte olan bilinçli ve sonuç getirici, şiddete dayalı olmayan mücadeleden ve Moskovadaki karşılığından bahsedilmemektedir. Her şeyin bir günde değişmeyeceği gerçeği göz ardı edilerek oluşan güncel sorunlar için şiddet teşvik edilmektedir. Bilinçli bir şekilde ve şiddete başvurmanın getireceği karşılıklı zararın farkında olan bu hareket bu karanlık odaklarca giderek baskıyı artıran Rus devleti ve Çerkesler arasında ciddi bir çatışmanın zeminini oluşturuyor diye lanse edilmektedir. Yerel makamların zamanı okuyan ve ona göre adım atmanın gerektiği düşüncesini taşıyan yeni hareketin makul bazı taleplerini karşılaması veya onlara sıcak bakması da Batı merkezli karanlık odaklarca Yerel makamların Moskova’ya sadakatle Çerkes gençleri arasında bir tercih yapmak zorunda kaldıkları şeklinde çarpıtılmaktadır.
Kanlı ve karanlık dış güçler Çerkesyayı yeniden kaosa ve savaşlara sürükleyemeyeceklerdir. Barışla, ısrarla ve bilinçle Vatanda gelecek inşa etmek için yola çıkanlar kazanacaktır. Coğrafyamızın gerçeği barış içinde Çerkes halkının kendi topraklarına dönüşünün önünü açmak ve bu insanların gelecekte de iş birliğine dayalı olarak Ruslarla denge kurması gerektiğidir. Çerkeslerin halk olarak geleceğe uzanmak, Rusların da rakiplerinin yaratacağı kaosları önlemek gibi kesişen eşdeğer çıkarları vardır.
Marğuş Vezir
30.06.17
23:38