BARIŞ, ISRAR, BİLİNÇ

BARIŞ, ISRAR, BİLİNÇ

Ne yazık ki geleceğimizi en büyük eksikliğimizi göz ardı ederek kurabileceğimiz zannındayız. Toplumsal fikir birliğinden ya da en azından toplumun büyük kısmının hemfikir olabildiği bir birliktelikten yoksun olarak toplumumuza bir gelecek yaratabileceğimiz yanılsaması içindeyiz.

Toplumumuzu nerede olduğumuz ve nereye varabileceğimiz konusunda uyandırmak ve uyarmak zorundayız. Toplum olmadan toplumsal bir duruşumuzun olamayacağını kavramak zorundayız. Aynı ismi taşımakla ve aynı ırka mensup olmakla değil de geleceğe aynı şekilde bakmakla ve aynı yönde yürümekle geleceğimizi inşa edebileceğimiz düşüncesini içselleştirip yola düşmeliyiz.

Toplumsal bilincimiz olmadığı ve bu yüzden toplumsal bir duruşumuz olmadığı gerçeğinden yola çıkarak önce bütün enerjimizi toplumsal bilinci yaratmaya harcamalıyız. Temsil ettiğimiz herhangi bir toplumsal duruş olmadığı yani herhangi bir bilincin temsilcisi olmadığımız için toplumun toplamı adına toplumu sözde temsil eden çabalar içine girmemeliyiz.  Bulunduğumuz  aşamada ısrarla toplumumuzu ilgilendiren gerçekleri vurgulayarak hem toplumumuzun bilincini beslemeli hem de bize çevrilen dikkatlere gerçeğimizin mesajını vermeliyiz. Barışla ve ısrarla uğradığımız haksızlıkları ve gerçek nedenlerini vurgulamalı, gerçekçi ve ayağı yere basan taleplerde bulunmaları için toplumumuzu aydınlatmalıyız.

İlk öncelikli hedefimiz toplumsal duruş sergileyebilecek bir bedene sahip olduğu fikrini toplumumuzun içselleştirmesini sağlamaktır. Ayrıca  bu bedenle nasıl nerede durulacağı ve nereye varılacağı konusunda toplumumuz ikna edilmelidir. Sanki ulusal bilince sahipmişiz gibi ortaya çıkıp kimi ideolojilerle her gün gelecek kurmaktan vazgeçmeliyiz. Gerçeklerimizi içselleştirmeli ve geleceğimizi gerçeklerimizle kurgulamalıyız.

19.02.2015

Marğuş Vezir

22:45