PROJEMİZ VAR BUYURUN(!)

 

PROJEMİZ VAR BUYURUN(!)

“Bizden torunlarımıza kalacak en büyük miras, hürriyet uğruna savaşmak hakkı yayma uğrunda can vermek olacaktır.”

Bu sözleri sarfettikten sonra hürriyet uğruna savaşan insanların savaşı hakkında tek kelime etmeden düşmanınızın sizi ağırladığı korunaklı sarayınızda rahat rahat yaşamaya devam edeceksiniz. Sık aralıklarla dönemin Avrupalı gazetecilerine demeçler vereceksiniz.  Hürriyet aşığı ve ölümden korkmayan sözler edeceksiniz. Ölümü kutsadığınız halde yaşamayı seçtiğinizi unutturacaksınız. Biz ölüp haksızlığa uğrarken  hakkın yanında hiç yer almamanıza rağmen bize hakkı savunacaksınız. İnsanca bir dengeyi kurup yüzyıllarca yan yana yaşamayı başarmış bir coğrafyaya radikalizmi öğreterek yaşamaktan koparıp rengini zehirleyeceksiniz.

Davası için annesini öldürmeye kalkan bir insanı(!) oğlu rehinmiş diye pasifliği konusunda aklamaya çalışacaksınız. Muhammed Eminlerle Çerkeslerin haklı davasını Avrupa ve insanlık gözünde eşkıyalığa yol açarak gözden düşürüp Ruslara soykırım yapmaları için gerekçe olacaksınız. Çerkeslere yaptığınız baskın ve katliamları unutmamızı isteyeceksiniz. Dokusunu radikalizmle bozduğunuz cenneti bize unutturup kafanızdaki cennetle yaşama enerjimizi ve yaşama alanlarımızı manipüle edeceksiniz. Düşlerimize ve yarınımıza kalite katmayan fikirlerinizle bize sadece ölümü güzel kılacaksınız.

Suudi Arabistan’daki radikalizmle aynı zamanlamayla ortaya çıkmışlık ve aynı şeyleri savunmuşluk ne tesadüf….

Yetmezmiş gibi önümüze atamız olarak konulmanız ne tuhaf. Çerkeslerin sizin çocuklarınız olarak lanse edilmesi ne tuhaf. Duyarsız olduğunuz ve tetiklediğiniz soykırımın çocuklarını n sizin gayretlerinizle hidayete erdiklerinin lanse edilmesi çok garip…

Evet, müthiş bir miras bıraktınız… İnsanlara ölmeyi ve radikalleşmeyi öğrettiniz. Birileri bizi silahla öldürürken o silahı çekmelerinin gerekçesi çoğunlukla siz oldunuz…

Bir proje… Birilerinin çok güzel başardığı global bir proje… Hani biz açlıktan kırılırken bize peksimet teklif edip parasını da başkalarından alan ülkenin derinlerinin projesi… Her kutsalın içine sızan ve mutantlaştıranların projesi… Bir dereden geçince iki balığın arasını bozanların projesi… Başka bir ülkede aydınlanan ve yaşamak istediğinin farkına varan insanların önünü kesmek için türlü şekillerde ideolojilerin içine sızarak birbirine düşüren ülkenin projesi… Yine aynı ülkede vatanseverlere güçle ezmeyi telkin ederken diğer tarafın eline silah tutuşturarak özgürlük savaşçıları olduklarına inandıran böylece kesintisiz kan akışını statükoya dönüştüren ülkenin derinlerinin projesi… Avrupa’nın en batısında,  kendi kızı parkta tacize uğradığında bu saldırı tüm kızlarımızadır diyebilen bir insani anlayış refleksiyle davranmayı başaran ancak insan gibi yaşamayı sadece kendi türleriyle sınırlı tutan ırkın derin bir projesi… Kutsal mutsal değil… Düpedüz istismar…

Her şeyi insan olma kalitesine değer katıp katmama masasına yatırıp ondan sonra hayatımıza katmalı veya tamamen çıkarmalı.

Vezir Marguş

22.04.2019

12:54

ÇERKES’E GÖRE DEĞİL BUNLAR ÇERKES’E YAKIŞTIĞI GİBİ DAVRANMAYA BAŞLAYINCA YIRTILACAK KARANLIK

ÇERKES’E GÖRE DEĞİL BUNLAR
ÇERKES’E YAKIŞTIĞI GİBİ DAVRANMAYA BAŞLAYINCA YIRTILACAK KARANLIK
Kabul görmek için yeter artık gerçekleri dolanmalar!!!
Elimize tutuşturduğunuz bizim davamız değil.Biz sizin sislerle kapattığınız davamızı aydınlığa çıkarıp onu Çerkes gibi taşıyacağız.
Bizim olmayanı elimize tutuşturup onyıllardır Çerkes değeriymiş gibi gezdirtiyorlar. Bir şekilde kendilerine bizi yamayacak imgeler bizi kemiriyor. Biz de bizi dolaylı da olsa kabulleniyorlar, bir gün nasılsa kabullenirler yanılgısıyla buna alet oluyoruz. Zamanla o sözde değerler bizi hareketsiz kılan zincirlere dönüyor. Kimseye açıklama borcumuz yok. Var olmak için dönüşmeye değil kendimiz olmaya ihtiyacımız var…
Kafkas, Kuzey Kafkas, Şamil vs vs…
Şeyh Şamil diasporada kimliğimizi kabul etmeyen zihniyetlerin bize siz ondansanız ancak sizi kabul ediyoruzun imgesidir. Dayatmadır. Bir kurtarıcı veya kahraman değildir. En büyük acıları biz yaşarken kendisi tahsis edilen sarayında yaşıyordu. Biz öldük ve o kahraman oldu. Ey Çerkes, bizim mücadelemiz özgürlük içindi. Şamil hem doğu Kafkasyanın hem de Çerkesyanın organik yapısını bozan zihniyetin tezahürüdür. Şeyh Şamilin torunusunuz diyerek bizi pohpohlayanlar hiç bir zaman bizim gerçeklerimizi kabul etmeyenlerdir. Biz Çerkesiz. Çerkesyamızı yitirdik ve onu tekrar elde etmenin yolu Şamilist fikirlerle ölüm kusan ideolojinin esiri olmakla değildir. Önce ne olduğumuzu sorgulayıp kendimiz olabilirsek ancak o zaman Çerkesyaya sahip çıkabiliriz.
Адыгэр зешэн хъуакъым ӀумпӀэкӀэ.
Çerkessen razı olamazsın böyle dolanmalara.

Marguş Vezir
16.02.2019
(Eski yazılarımın birleştirilmiş halidir.)

ÇERKES BİZİZ ÇERKESYA DA BİZİM

ÇERKES BİZİZ ÇERKESYA DA BİZİM
Söz güçtür ilkesinin en büyük uygulayıcısı olan ve bu ilkeden aldıkları güçle coğrafyasında kesintisiz güç olmayı başarmış Çerkes halkı pratikte birlikteliğine ve dolayısıyla kurtuluşuna vesile olacak en önemli unsur olan, gücünün ve etkinliğinin yansıması olan kendi adına, yani ÇERKES adına sahip çıkmalıdır derhal. Kendi dilimizde adımız elbette ki Adıgedir ancak Adıge halkının dünyada güç olarak yansımasının adı ÇERKESdir ve ete kemiğe bürünmüş yaşama alanının adı da ÇERKESYAdır.
Yıllardır birliktelikten bahsederiz. Bir olmanın güçlü olmayı getireceğinden dem vururuz. Ancak neyin etrafında bir olacağımıza karar veremediğimiz gibi insanımızı bize ait olmayan olgularla birleştirmeye kalktık. Çerkesin HERKES olarak ve HERKESİ kucaklayarak kurtuluşa ereceğini zannederek Çerkes olmak dışında herkes olduk. Kendi ismimize sahip çıkmadığımız için de bize ait olanların deforme edilmesi kolaylaştı. Kafkas, Kuzey Kafkas, Adıge, Şapsığ, Kabardey vs ile biz burada meselemizi dolanırken vatandakiler Şapsığ, Kabardey, Çerkes, Adıge diye birliktelikten saptılar.
Gün umutsuzluk günü değildir. Yüreğini ve emeğini halkına adayan ve durmadan gerçekleri ifade den insanlarımız sayesinde Çerkes ve Çerkesya kavramları yaygınlaşmakta her gün. 10 yı öncesinde Çerkesya bayrağı Çerkesyada bile yaygın değilken şimdi suni olarak bölünmüş cumhuriyetlerde Çerkes halkının tek sembolüdür. Herkes Çerkescede ayırım yapmadan Adıgeyim demektedir. Şimdi ise Adıge insanının dünya siyasetinde güç olarak yer işgal etmesi için dünyanın kendilerini tanımış olduğu isim olan ÇERKES adını kullanma zamanıdır.
Rusya Federasyonunda 2020 yılında nüfus sayımı yapılacaktır. Rusya Federasyonundaki tüm Çerkeslerin ben Adıgeyim, Çerkesim, Kabardeyim, Şapsığım, Çemırgueyim demeden kendilerini ÇERKES olarak tescil ettirmeleri oradaki insanlarımıza ve bize siyasi manevra alanı ve güç sağlayacaktır. Rusya Federasyonu, zamanında yapılan suni ayırımların gerekçesini kendi halkına ve dünyaya açıklayamayacak ve ÇERKESYAnın kadim halkı ÇERKESLERin meselesini öteleyemeden çözmek zorunda bırakılacaktır.
Ayrıca diyasporada da tek bir isimle ve tek bir hedfle dillendireceğimiz talepler ses getirecektir. Çerkes ve Çerkesyanın fantastik hayaller olmadığı ve kanlı canlı olduklarının bilinir hale getirilmesi talepler konusunda Çerkes halkını dirayetli kılacaktır.
Hem diyasporada hem vatanda kendi ismimizle meydana çıkma vaktidir. Bölünen isimlerimiz değil geleceğimizdir. ÇERKES ve ÇERKESYAya sahip çıkma zamanıdır.

Marguş Vezir
10.02.2019
18:25