VATAN(ADIGE YURDU/ÇERKESYA) İÇİN EL ELE….ÇERKES(ADIGE)…KAFKASYA(ADIGE YURDUNUN DA YER ALDIĞI COĞRAFYA, ama orayı kurtaracak fedailer değiliz ve biz sadece Adıge yurduyla ilgileniyoruz)…..HEDEF(YENİDEN VATANDA YEŞERMEK)….ACİL SORUNUMUZ(NE OLDUĞUMUZ, NE İSTEDİĞİMİZ VE NEYİ HEDEFLEDİĞİMİZİN FARKINDALIĞINDAN YOKSUN OLDUĞUMUZ İÇİN SOMUT BİR YÖNÜMÜZÜN OLMAYIŞI)

...

VATAN(ADIGE YURDU/ÇERKESYA) İÇİN EL ELE….ÇERKES(ADIGE)…KAFKASYA(ADIGE YURDUNUN DA YER ALDIĞI COĞRAFYA, ama orayı kurtaracak fedailer değiliz ve biz sadece Adıge yurduyla ilgileniyoruz)…..HEDEF(YENİDEN VATANDA YEŞERMEK)….ACİL SORUNUMUZ(NE OLDUĞUMUZ, NE İSTEDİĞİMİZ  VE NEYİ HEDEFLEDİĞİMİZİN FARKINDALIĞINDAN YOKSUN OLDUĞUMUZ İÇİN SOMUT BİR YÖNÜMÜZÜN OLMAYIŞI)

Biz Adıgelerin en büyük sorunlarından birisi de egolarımız çok büyük olduğu için çok büyük hedefler koymamız ve koyduğumuz hedeflere yetecek enerji ve kudretimiz olmadığı için masalsı düşlerle ömrümüzü tüketmemizdir. Her şeyin reçetesini yazan insanlar olduğumuz halde reçetemiz hiçbir şeye çare olamamaktadır. Parıltılı sözcüklerle yaşadığımız halde somut yaşantımız o parıltılardan yoksundur.

Öncelikle “vatan”, biz Adıge halkı için öncelikli olarak kurtarılacak bir unsur değil sahip çıkılacak bir unsurdur. Yani atalarımızın bilinen en uzak tarihten beri üzerinde çalışarak, terleyerek ve canlarını vererek sahipliklerini sürdürdükleri vatana uzaklardan nutuklar atarak elbette ki sahip çıkamayacağız. Vatana sahip çıkmanın yolu yüreği vatan sevgisiyle dolu insanların emeği ve alın terini vatanla buluşturmaktır. Ayakları yere basan düşüncelerde buluşmayı atlamak en büyük ihmalimiz olmuştur hep. Vatanı hep parıltılı sözcüklerle kurtarabileceğimiz zannıyla hep zamanımızı ve enerjimizi tükettik. Dokunmadığımız ve üzerinde olmadığımız vatanımızı oturduğumuz yerden defalarca kurtardık ve bu da yetmiyormuş gibi tüm Kafkasya’yı da defalarca dünyanın en etkin gücü haline getirdik. Ama hiçbir zaman vatanla ve de gelecekle ilgili gerçekte değiştirebildiğimiz bir şey olmadı. Bu yüzdendir ki ilk öncelikli hedefimiz halkımızda gerçek bir farkındalık oluşturmaktır. Farkındalığın oluşması için ise vatandaki ve diasporadaki gerçek şartları bilinir kılmak farkındalığın eylemlerinden ilk sırada gelenidir. Acıdır ki ne diaspora ne de anavatandaki halk birbirini gerçeklerle tanımamaktadır. İki taraf da birbirlerine birbirlerinden habersiz anlamlar yüklemekte ve ortada ise elle dokunulabilir gerçek, somut eylemler bulunmamaktadır.

Vatan neresidir?  Atalarımızın terk ederek bırakmak zorunda oldukları ve kendisini Adıge olarak adlandıran insanların tarihi yurdudur. Kelimenin kaynağı ne olursa olsun “Çerkes” kavramının ifade ettiği halk “Adıge” halkıdır. Çerkesya ve Adıge yurdu aynı coğrafyanın farklı adlandırmalarıdır. Vatanda yeniden tutunmanın ve yeniden yeşermenin yolu da tarihi Adıge yurdundaki Adıgelerin yoğun bulunduğu yerel yönetimlerin bulundukları yerlerden başlayarak diasporadaki insanımızın alın terini yeniden vatanla buluşturmaktan geçer. Bu aşamadan sonra ise vatanı barış içinde ayağa kaldırmaya inanmış insanlarla bu halk mutlaka insanlık ailesinde kendi kimliğiyle ayrıcalıklı yerini hak eder ve elde eder. Elbette ki vatandaki bütün halklarla barış içinde olunacaktır ancak çalışmak ve her şeyin en iyisini yapmak konusunda halkımız(Adıgeler) önde olacaktır(olmak zorundadır). Kısır, kana dayanan üstünlük anlayışı bırakılıp terlemeye ve üretmeye dayalı yaşantının asıl Adıge yaşantısı olduğu anlayışı içselleştirilecektir yeniden.

Durumu maddeleştirecek olursak:

  1. Adıge veya Çerkes halkının geleceği, tarihi anavatanda yeniden yeşermesine bağlı olduğu için yıllardır bizi oyalayan ve hiçbir gerçek adım atmadan enerjimizi tüketen anlayışları ortadan kaldırıp, dünya gerçeklerine dayalı ve halkımızın geleceğine hizmet edecek düşünsel farkındalığı oluşturmak ve bunu yaparken de kendi rengimizle yapmak önceliğimizdir.
  2. Diaspora ve anavatandaki insanlarımızın gerçekten birbirlerini tanımasını sağlamak ikinci önceliğimizdir. Halkın geleceğini yine halkın kendisi çizecektir. Halkımız birbirini tanımadığı için ortaya neyi beraber koyabileceklerini bilemektedir. Yapılacak somut işler iki taraflıdır ve iki tarafın fikirsel olarak tanışması ve buluşması sağlanmalıdır. Ortak irade bu aşamadan sonra ortaya çıkacaktır.

Marğuş Vezir

19.11.2014

22:14

Bir cevap yazın