İNŞAAT

...

İNŞAAT

Herkesin Çerkes kalmak adına elinden gelenleri yapma vaktidir. Olunmayan ve adına bir şey yapılmayan geleceğe kalmaz.

İsimlerini tüm toplumun bildiği emekçi Çerkeslerimiz zor zamanlarda toplumu ileriye taşımak için her şeyden biraz biraz yapmak zorunda kaldılar ve yaptılar da. Ancak artık eylemlerimizi yeniden belirleme ve toplumsallaştırma aşamasındayız.

Öncelikli amaçlarımız:

  1. Toplum olarak ileride de var olabilmek için vatana ihtiyaç duyduğumuz ve sahip olduğumuz enerjiden mümkün olduğunca vatana katkı sağlayacak farkındalığı yaratmak
  2. Vatana yüzü dönük olarak mümkün olduğunca dilimizi ve geleneklerimizi bulunduğumuz yerlerde korumak
  3. Vatanla sürekli etkileşim içinde kalmak için bireysel olarak yapabildiklerimizi yapmak

Tüm sorunları bireysel olarak yüklenmek ve onu çözmek zaten mümkün değildir. Eğer tüm sorunları bireysel olarak sırtlanırsak o yükü zaten taşıyamayız. Örgütlülük sorunu; farkındalık yaratma sorunu, dilin yok olma sorunu, ekmek kazanma sorunu…  Gücümüzden ve enerjimizden vatana ve dolayısıyla geleceğimize olumlu şekilde katkı sunacak şekilde yararlanmalıyız. Sadece amaçlarımız ortak olmak koşuluyla herkes kendi üzerine düşeni bulup yapmak zorundadır.

Mesela önceliği ekmek kavgası sorunu olan pek çoğumuz anadillerini bildikleri için anadilde okuma yazma öğrenerek ana amaçlarımıza en büyük katkıyı ve altyapıyı sağlayacaklardır. Yarın bu insanların çocuklarına anadilimizi öğretirken anne-baba ve çocuk etkileşecek ve anadil daha kolay öğretilecektir. Anadiline sahip çıkmakla en büyük katkı sağlanacaktır böylece.

Mesela entellektüellerimiz anlaşılmaz kitabi sözcüklerle ego tatmini yapmak yerine anavatan ve diasporayı etkileştirecek ve tanıştıracak yazılara yönelirlerse inanın çok şey değişecek ve toplumlarına en büyük katkıyı sağlayacaklardır.

Mesela derneksel örgütlerimiz omuzlarındaki devlet sorumluluğu misyonunu indirip anavatanla aramızda dil, kültür. bilim, sanat açısından ve sıradan insanlarımızın etkileşmesi açısından köprü olmaya başlarlarsa inanın çok şey değişecektir. Tabii ki dilimizi ve kültürümüzü bulunduğumuz yerlerde diri tutma misyonunu da unutmadan.

Elbette ki oturup herkese görev dağıtmıyorum. Herkes ana amaçlarımız etrafında hemfikir olunca işler kolaylaşacaktır. Tüm yük size ait olmamakla birlikte üzerinize düştüğü kadarını da yapmak zorundasınız. Herkes işi neresinden tutacağına ve ne yapacağına kendisi karar verecektir. Bu işi bir Çerkes köyünde ortak kullanılacak bir köy evi inşaatına benzetin. Nasıl ki toplum yararına kullanılacak bu ev için kimisi para, kimisi iş gücü, kimisi görevinin nüfuzuyla katkıda bulunuyorsa ve yapılan tüm işler de ev inşaatına katkı sunuyorsa geleceğe kendimizi taşımak da bu işe benzemektedir. Mesele inşa etmek istediğimizin inancında insanlarımızı ortaklaştırmak ve inşa etmek istediğimizin resmini o insanlarda oluşturmaktır. Resmimiz belli olduğuna göre inancımızı ortak kılma zamanıdır. Kimse kaygı duymasın inancımız oturunca kimisi alın teriyle, kimisi parasıyla, kimisi sahip olduğu nüfuzuyla inşaatı yükseltecektir.

Marğuş Vezir

02.01.2015 15:43

Bir cevap yazın