YALNIZLAR ADINA

...

YALNIZLAR ADINA
Eğer Türkiyede Çerkeslik için zamanınızı ve enerjinizi harcıyorsanız yalnız bırakılmayı göze alacaksınız.
Gece gündüz uğraşacaksınız, halkınızda bir bilinç ve farkındalık uyandırmak için. Ama nafile… Ortada Çerkesim diye dolaşan ve tek kaygısı kendilerini parlatmak olan Çerkesimsiler arasında çaresizce didineceksiniz. Çerkesimsiler kalpaklarıyla ve çerkeskalarıyla poz verip onları sosyal medyada paylaşırken siz kanınızı ve canınızı katarak ortaya koyduğunuz hiçbir şeyi halkınıza mal edemeyeceksiniz. Ortada Çerkeslik diye dolanan, istediği zaman anavatana gidip gelen ve gezdiği yerleri gözümüze soka soka paylaşan ancak Çerkesliği ileriye götürecek çalışmalar yapan insanlarımızı hep gözardı eden şahıslar acıtacak canınızı.
Yeterince paranız olmadığı için çalışmalarınız ve düşünceleriniz çıkmaza girecek, bocalayacaksınız. Çocuklarınızdan ve eşinizden çalarak halkınıza ayırdığınız zamanınızın kıymeti hiçbir zaman karşılık bulmayacak. Siz vatan diye diye haykırıp gerçekten uğraşırken vatansever görünen ama vatanına hiçbir faydası olmayan insanların vatana ne kadar çabuk ulaşabildiklerine ve vatanı nasıl magazinleştirdiklerine şahit olacaksınız.
Yazıklar olsun. İçinden geldiği halkın acılarını ve değerlerini metaya dönüştüren ve sadece egosunu parlatmak için kullanan egoları yüksek Çerkesimsilere. Mücadelemiz, uğruna yüzbinlerce canın yittiği bir dava için olmalıyken ya bulunduğumuz sistemlere eklemlenme çabasındayız ya da aç egolarımızı doyurma peşindeyiz. Ve o kadar zavallıyız ki bulunduğumuz toplumda sadece bize verilen rolleri oynamaktayız. Asla kendi rolümüzü yazıp oynayamıyoruz. Kimimiz dış odakların sonuna kadar kullandıkları Rusyaya soykırımı tanımaya zorlayan akımlar peşindeyiz, kimimiz kendimizi Türk ırkının yılmaz savunucusu yaptık, kimimiz kimi İslami grupların en ateşli neferleriyiz, kimimiz mevcut sistemin kararlı bekçileriyiz, kimimiz en ateşli Kemalistleriz….
Bir tek, kendimiz olamıyoruz. Her yıl soykırımı anma gününde saman alevi gibi parlayıp sönüyoruz. Muhteşem dans gösterileriyle avunuyoruz. Hepimiz elimizden yitip gidenleri sadece seyrediyoruz ve utanmadan ya anavatan maceralarımızla hava atıyoruz, ya elimize bir kama ve kalpak alıp poz veriyoruz, ya anadilimizde okuma yazma bilen bir azınlık anadilde üç beş şiir yazarak kendimizi parlatıyoruz, ya sloganlarla halkımızı uyandırıyoruz (!), ya da sözde gerçeklerimizi birbirimizin gözüne sokuyoruz. Ancak halkımız için hiçbir şey yapmıyoruz.
Halk ya da anlamsız kalabalık olmanın yol ayırımındayız. Kararımızı vereceğiz. Ya bu şekilde devam edip anlamsızca yok olacağız ya da herkes işlediği günahın farkına varıp tövbesini edip halkının davasına dönecek.
Ve ey halkım; ya bizler ve halkı için çalışanlarla kucaklaşıp halkımıza gelecek yaratacaksınız ya da karanlıkla kucaklaşmaya devam edip bulunduğumuz bu bataklığa çocuklarımızın geleceğini gömeceğiz.
Marğuş Vezir
18.06.15
17:46

  1. Muzaffertokmak says:

    Müthiş bir manifesto katılıyorum
    Dostum ilâveten herkes kendisiyle yuzlesmeli ve hesaplasmali, diyorum. Yapılması gereken daha çok işimiz var, biliyoruz halkımızın bir araya gelmesi orgutlenmesi haklarına sahip çıkması sosyolojik bir zorunluluktu. Bu dayatma demokratik olmasın diye özellikle bürokratik militarist bir dernekleşme oluştu.yayincilik ise hamaset ve Rus düşmanlığı üzerinden yurutuldu
    Kısaca ben dernekciligimizin ve yayinciligimizin enine boyuna masaya yatırılmasını tartışılmasını arzu ediyorum. Bunu yaptığımızda geçmiş aydinlanacaktir günümüzde aynı hatalara dusmeyecegiz. Sizin parlatilan ve aramızda dolaşan balta sapları gün yüzüne çıkacaktır. Sizinle ve okuyucularimizla paylasmak istediğim başka başka düşünceletiv elbet. Tlf ile bu kadar yszabiliyorum.ayriva anadilimde yazamadigim için üzgünüm. Selam ve sevgilerimle

Bir cevap yazın