ÇERKESCE

...

ÇERKESCE

Çerkesce bir işe yaramıyor mu? Hayat kavgasında bir yeri yok mu Çerkescenin? Çerkesce ve Çerkeslik birer pranga mı yolumuza devam etmemizi engelleyen?…. Bunlar pek çoğumuzun bazen kendimize sorduğu sorulardır. Çerkesceyi işleyen hayatlarımızda olması gereken yere koyamadığımız ve kıymetini tam olarak bilemediğimiz için bu soruları kendimize sormaktayız.

Kavgamız sadece fiziki olarak iyi imkânlar edinmek, karın doyurmak, ekonomik olarak hayatımızı idame ettirmek değildir. Kavgamız fiziki dünyamızdaki mücadelemizle birlikte ruhsal dünyamızda da cereyan etmektedir. “Çerkesim.” diyen her bir Çerkesin iç dünyasında iyi bir insan olma kaygısı ve kavgası vardır.

Fiziki olarak hayatlarımızı kazandığımız dünyada pek fazla yeri olmayan Çerkescenin değeri nedir peki?… Çerkesce “insan” olmanın sözcüklere kodlandığı bir dildir. Çerkesce düşünüyorsanız yüreğinizle düşünüyorsunuz, “insan” sözcüğünün/olmanın anlamını biliyorsunuz, duru sevgiyi biliyorsunuz/deneyimliyorsunuz.

Çerkesce, ruhunuzun “insan olma” anahtarıdır. Nasıl ki fiziki dünyanızda fiziki olarak geniş bir hareket alanı için paraya ve maddiyata ihtiyaç duyuyorsanız ruhsal dünyada insan olarak geniş bir hareket alanı için Çerkesceye ihtiyaç duyuyorsunuz. Ayrıca insan olmanın kodlandığı Çerkescenin hayat bulmuş hali olan xabzeye de şiddetle ihtiyaç duyuyorsunuz. Çünkü Xabze kendisini insan olarak kodlayan bir dille kendinizi ifade etmenin somutlaşmış şeklidir. Yani kanlı, canlıdır.

Çerkesce konuşmak ruhunuzun prangalardan kurtulmasıdır. Özgür/Özü-gür insan olmanın anahtarını taşıyıp her gün insan olmanın değişik ve güzel renklerdeki kapılarını kendinize açmaktır.

Çerkesce şu anda fiziki dünyamızda vatanımızla bağımızdır. Fiziki olarak üzerinde yeniden yaşayabilme olanağı talep ettiğimiz vatanımız Çerkesyanın fiziki sembolüdür.

Lütfen hayat kavgalarınızın sadece para ve konforlu hayat için olmadığını unutmayın. İnsanları festivallere ve derneklere toplayan ancak insanların oralarda bulamayıp dağıldıkları şey o, Çerkescenin bize hep fısıldadığı şeylerin ta kendisidir. Fark edin. Kimliğimizin, geleceğimizin Çerkescede kodlandığını fark edin. Özlemlerimizin Çerkescede kodlandığını fark edin… Eğer ki herkes farkına varıp içselleştirirse bunları, o zaman halkımız için kâbuslar sona erer. Maddi olanaklarımızı da kendimiz gibi olmak için kullanırız ve hayattan gerçekten keyif almaya başlarız.

01.09.2018

22:20

Marğuş Vezir

 

Bir cevap yazın