ULUSLAŞMA

...

ULUSLAŞMA

Biz Çerkesler diyasporada uluslaşmıyoruz. Biz soykırıma uğramış ve zorla vatanından koparılmış bir ulusuz. İnsanlık tarihi boyunca kendi coğrafyasında, kendi rengiyle var olmuş kadim bir ulusuz. Gerçek budur ve bunu tüm tarihî haritalarda, kaynaklarda görebilirsiniz.

Biz uluslaşmaya çabalamıyoruz. Dağıtılmış bir ulusu yeniden uyandırmaya ve geleceğine sahip çıkmasını sağlamaya çalışıyoruz.

Diyasporada rengini Çerkes adıyla koruyan ve Çerkes olmayan halklarla yeniden Çerkes adıyla bir ulus oluşmaz. O halkların diyasporada Çerkes ulusuna gönüllü entegeasyonları o halkları bütünde temsil etmez. Bu sadece o halkların diyasporada başka bir ulusa eklemlendikleri anlamına gelir çünkü bu halkların ekseriyetleri zaten kendi vatanlarında fiziki olarak vardırlar ve uluslaşma konusunda onları bağlamaz. Kendi kadim coğrafyasında Çerkesya siyasi yansımasıyla var olmuş Çerkes ulusunun yeni bir isimle ya da farklı halkların eklemlenmesiyle veyahut da Adıge adı ile yeniden uluslaşmaya ihtiyacı yoktur… Çerkes olmayan Çerkesya halkları oransal olarak diyasporada diyaspora Çerkesya nüfusunun çok az bir kısmını oluşturmaktadırlar. Temsiliyet noktasında geçmişte Çerkesya’da hem kendi renklerini koruyarak hem de Çerkesya’nın ortak dili ve ismiyle temsil edildiklerinden kurumlarda bu gerçek somutlaştırılmalıdır. Çerkes olmayan Çerkesya komşu halklarının kendi örgütlerini oluşturmaları ve de vatanlarındaki kendi fiziki siyasi yapılarıyla entegre şekilde yollarına devam etmeleri gerekmektedir.

Özetle Çerkes ulusunun kendi gerçekleriyle yeniden ulusal bilincini uyandırıp Çerkesya’da geleceğini yaratmaya odaklanmaya ihtiyacı vardır. Çerkesya halklarının da Çerkesya gerçeğiyle hareket etme zorunlulukları vardır.

Marguş Vezir

12.12.2019

15:39

Bir cevap yazın